Zâhir Evliyâsı

Bibliyofil bir filoloğun yazı defteridir.


Çizgi Roman Kırâathânesi VII: Meçhule Giden Öncüler, Burma Günlükleri, Pankreasını Yemek İstiyorum


1. Meçhule Giden Öncüler

  • Stefano Vietti · Çizgi Düşler · 2020 · 288 syf.

Okuduğum fumetti cinsinden ilk eser bu olsa gerek. Hoş, çocukken elime Teksas, Tommiks vb. de geçmişti ancak mâzimde tesirli bir yer edinmiş değiller. Çünkü gerçek boyutları hedef edinen siyah beyaz çizgiler bana hitap etmiyordu. Renkli olmalıydı. Red Kit gibi. Ancak şimdilerde iş değişmişe benziyor. Renkliden ziyâde siyah beyaza yöneliyorum. Ama konuyu dağıtmadan asıl mevzûya gelmek gerek:

1882 Londra’sından başlayıp Afrika’nın derinliklerine uzanan bu mâcera bir noktada gizli cemiyetlerin doğurduğu merak hissiyle bilim kurguya bağlanıyor. Milyon yıl önceki karanlık çağlara ait dinozorlar, çağının yepyeni ulaşım aracı olan zeplinler, bilinmeyen diyarların arasından bir yılan gibi süzülen Nil nehrindeki dövüşler, ansızın ortaya çıkan kavgalar falan derken yer yer sayfalar toza dumana boğuluyor. Mücâdeleler, çarpışmalar, İngilizlerin soğukluğundan kaynağını alan merakı her defâsında besliyor. Yer yer oryantalizm ve eleştirisi de satır altlarından okunuyor. Yine İngiliz sömürgeciliği de kısa da olsa eleştirilen noktalardan. Bu anlamda kitabı beğendim. Ancak bunun İngilizin kendisi değil de İtalyan bir yazar tarafından yapıldığını söylemekte fayda var ki bu okumaları bir özeleştiri olarak değerlendirmeyelim.

19. asırdaki Sanâyi Devrimine dayanan Viktoryen çağı anlatılarını veya Indiana Jones serüvenlerini seviyorsanız size hitap edecektir. Ancak olumsuz bir eleştirim olacak: Aşk unsuru öyle çat diye dahil edilip asla işlenmeden olduğu gibi bırakılmış. Buna ne gerek vardı şimdi diyerek kitabı bitirdim ve aşk ilişkisinin işlenememesinden ötürü ne kadar ısmarlama bir malzeme olduğunu anladım. Keşke piyasaya hitap etme kaygısı taşınmasaydı. Bunun dışında kurgu, enfes bir sonla bitiyor ki ikinci bir devam kitabını hak ediyor. Ancak anladığım kadarıyla yazar, özgün ismi “I Pioneri Dell’Ignoto” olan eseri devam ettirmemiş. Sağlık olsun.

2. Burma Günlükleri

  • Guy Delisle · KaraKarga Yayınları · 2017 · 272 syf.

Burma’ya dâir bildiğim tek şey, dünyâya birer melek gibi gösterilen Budizm’in örgütlü bir şekilde Arakan’da Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği katliamlar, hak gaspları ve yok saymalar… Elbette, ’70 ve 80’lerden kalma ansiklopedilerle büyümüş bir kuşağa mensup olduğum için Myanmar ismini almaları meselesi de var. Bu iki sebepten ötürü bu memleket nedir, ne değildir merak ederek satın aldım çizgi romanı.

Öncelikle, kitap otobiyografik bir özellik aksettiği için ortada baştan sona devam eden, yâni devamlılık gösteren bir olay yok. Daha ziyâde kitap, çizerin hekim hanımının eşi olarak gittiği bu ülkedeki deneyimleri ve yaşantılarının bir anlatısını oluşturuyor. Bir Avrupalının tamâmen yabancı bir kültürün içindeki tecrübelerini okumak, benim gibi evcimen biri için ayrıca güzel oldu. Bir kere daha gezmenin benim için arzulanacak bir şey olmadığını gördüm. Ancak kitap yer yer dehşet verici bilgiler de veriyor. Örneğin devletin, etnisiteye dayalı ayrılıkçı istekleri olmasın diye eroin kullanımını ve fuhuşu görmezden geldiği ve hatta teşvik ettiği bir yöredeki HIV ve benzeri cinsel hastalıkların önü alınmaz hâle gelişini dehşetle okudum ki devletin sağlık hizmeti yok denecek kadar az ve bu ihtiyaç devletçe önü kesilmeye çalışılan Sınır Tanımaz Doktorlar tarafından verilmeye çalışılıyor. Ki onlar da çeşitli siyâsî ayak oyunlarıyla ülkeden çıkartılıyorlar… Bir başka anlatıda ise Hpakant adlı bir köydeki Çinli bir şirkete âit mâdenlerde çalışan köylülere eroin ile ödeme yapıldığından, fuhuş yüzünden HIV’in nasıl yayıldığından söz ediliyordu. Kitap esâsen oldukça yumuşaktı hatta yer yer komiklik unsuru adam akıllı gülümsetti ancak bu ve benzeri kimi konuların işlendiği kısımlar beni öyle etkiledi, vicdanımı öyle sarstı ki genele vurulunca çok az yer kaplamalarına rağmen zihnimde kitap bunlarla yüzde yüz eşleşmiş oldu.

Çizerin diğer eserlerini de temin edeceğimden eminim. Tavsiyedir.

3. Pankreasını Yemek İstiyorum

  • Yoru Sumino · Gerekli Şeyler Yayıncılık · 2021 · 440 syf.

İlk yüz sayfasını okuyup bir kenarda unuttuğum, fark ettiğimde pişmanlıkla tekrar elime aldığım ancak iş güç yüzünden yekpâre bir şekilde okuma fırsatını ancak bugün bulduğum güzel bir çizgi roman.

İmgesel anlatımla dolu sözlere karşı ciddi seviyede peşin hüküm sahibi olduğum için almak dahi istememiştim. “Pankreasını Yemek İstiyorum” şimdi bu da ne?! Ancak bunun, kitabı okuduktan sonra imgesel olmakla birlikte koca bir hikâyeyi özetleyen bir atom parçacığı olduğunu idrak ettim.

Pankreasında ortaya çıkan bir hastalık yüzünden ayak seslerini işittiği kaçınılmaz ölümü karşısında yaşamın güzelliklerini tatmak için bir çıkış yolu arayan Sakura adlı bir genç kızın duygu durumu kitabın esâsını oluşturmakta. “Ölmeden önce yapmam gerekenler” minvalindeki listesini anca bir raslantı eseri tanıştığı sınıf arkadaşı sâyesinde uygulamaya başlar. Bu süreçte, fıtratça iki zıt kutup olan Sakura ile Haruki arasında duygusal bir çekim ve gerilim ortaya çıkar. Ancak başlarda Haruki’nin zâviyesinde bir tür “mecbûrî hizmet” addedilebilecek bu dört aylık münâsebetten sâdece Sakura fayda görmez, aynı zamanda içine kapanık ve handiyse asosyal denebilecek Haruki de ister istemez kendini ve en mühimi de çevresini tanımaya başlayacaktır.

Yer yer yavaş ilerlese de kitabın ortalarından itibâren duygusal yönü yoğunlaşmaya başlamakta. Öyle ki gözyaşlarımı tutamadığım bir kısım bile oldu. Konuya alâka göstereni pişman etmeyecek bir grafik roman.



Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın